Seviyorum işte seni Boynu bükük papatya gibi Rüzgarda sallanacak kadar Seviyorum işte seni… Karanlık gecemin yıldızı Umutsuz dünyamın gün ışığı Beyhude ömrümün en derin neşesi Seviyorum işte seni… Bütün gece gökyüzünü seyrettim Senle yaşadığım o mutlu günlerimi onlara anlattım Gökyüzü dahi bu sersem halime acıdı Bütün gece ağladı durdu Anlatsam derdim dinler misin? Bu boynu bükük papatyayı Biraz olsun severmisin? Seni bilmiyorum ama Ben kendi kendime Şarkı söyleyip duruyorum Napayım, seviyorum işte seni…
► Merhaba! ► Bugün, tarihteki bir insan göçününİngilizceye kattığı harika bir kelimeyi paylaşacağım sizlerle.
► TOM, DICK, AND HARRY!!
► Günümüz Almanya’sının kuzeyinde, zamanında ‘’CERMENYA’’ olarak adlandırılan bölgede yaşayan Cermen halkından bir grup, bazı sebeplerden dolayı göç etmeye başladı.
► Bu gruptan bir kısım insana ileride ‘’ANGLOSAKSON’’ denilecekti.
► Anglosaksonların göç sonunda yerleştikleri yeni yere ise ‘’ANGLOLAND’’ denilmeye başlandı. Zaman içerisinde ANGLOLAND kelimesi okunuş değişikliklerine uğrayarak ENGLAND haline bürünmüştür.
► Anglosaksonlar savaş ve ticari hayat başarılarını gittikçe arttırınca bölge, dışarıdan göç almaya başladı.
► Yeni gelen insanları benimsemeyen Anglosaksonlar, onları dışlamaya başladılar.
► Yeni gelen bu göçmenler ise bu dışlanmaya kendilerince bir çözüm buldular. ► Anglosaksonların en çok kullandıkları Tom, Dick, Harry ve Harry gibi isimleri yeni doğan bebeklerine vermeye başlamak! Bu şekilde göçmen olduklarını gizleyeceklerdi.
► Bu yöntem, halkın %80 gibi büyük bir kısmının aynı isimlere sahip olmasına neden oldu. Bu yüksek oran sonucu halk arasında yeni bir kelime doğdu.
► Aynı Türkçedeki gibi: AYŞE, FATMA, HAYRİYE : Herkes TOM, DICK and HARRY : Everyone / Herkes
► I SAW TOM, DICK, and HARRY at the party yesterday. // Dün, partide HERKESİ gördüm.